Şiirin SesiHer şiir aşkla yazılır… Ya yeni başlamış, Ya süregelen, En çok da bitmiş ama, Henüz kendisinden vazgeçilmemiş sevdalarla… Bazen umutla, bazen efkarla, bazen coşkuyla Bazen de gecenin resmi kendiliğinden çizilirken, Beraberinde bir kadeh şarapla… Kalem yazmaz ki o dizeleri, Ruh yazar, aşk yazar, gönül yazar… Yaprağa kayıp da düşen bir yağmur damlası gibi, Usul usul, çisil çisil akar mısralar… Kimi zaman bir papatyanın yaprağında, Kimi zaman bir gül goncasında, Kimi zaman uçan kuşun kanadında, Ya bir menekşenin morunda, Ya da beyaz bir kelebeğin kanadında gizlenir… Aramaya da hiç gerek yoktur onu, O kendiliğinden gelir, bulur sizi, Yüreğinize dokunur, Duygu olur, dile gelir, seslenir… “Oku” beni der sanki, “Sev beni, öp beni, kokla beni” dercesine… Alır götürür sizi uzak diyarlara, Yanık yüreklerde hala dumanı tüten sevdalara, Yalnız akşamların iki kişilik düşlerine, Hayalinizdeki, özleminizdeki Yar’e… Alır dörtnala götürür de, Geri dönmeyi bazen hiç istemez insan... O şiir uzadıkça uzasın ister, Okudukça aynı heyecanı, aynı tutkuyu, Aynı coşkuyu duyumsamak ister, Aslında seven ve de yalnız gönüller, Her şiirde sevdiğini bulmak, yaşamak, Ve de okudukça ona kavuşmak ister… |