Büyü
Bir büyünün tan vakti bu
Karanın içine gizlenmiş beyaz Ayrılık düşmüş payıma Ağlamaktan yorgun Hülyana sarıl bu gece Her kapanışında sönse de şehrin ışıkları Ey gözlerim gülümse biraz Mezar taşlarının arasında bir kimlik herkes gibi Zembereğin bitmesi beklenen Asık suratlara müptela aynalar Öylesine nazik, öylesine kırılgan Her ışıkta gölgelenen sen ey beden Kaybedeceğin bir gölgedir üzülme Zamansızlığın içinde gizli zaman Mevsim güya yaz Gülümse biraz Yokluğun ölüm gibi, ölüm gibi ayrılık Çöl kumlarının taşıdığı susamışlık ruhumda Yaşayanların gönlünden çaldığım yalnızlık İadesiz bir emanet aşk, sevgi Nefesler arasında yaşanan kör ıssızlık Sahipsizliğince kıvransa da yürek Adı umut olan bir tabela yaz Gülümse biraz Alaca karanlıklara düşen bir tüy tanesi bekleyiş Sen’in içinde gizlenen Ben Ben’in içindeki Sen Kaos yirmi dört saati esir almış Rüya yalan bir gecelik, bir anlık hepsi Hayalini yaşadın farz et dilde şarkı, elde saz Çık ortaya yalancı ruhum Gülümse biraz Aynı büyünün akşam vakti bu an Beyazın içinde kıvranıp duran siyah Uzat elini yüreğim yine Saniyelerin arasından çal az Hicran öncesi dudaklarına gülümseme koy Olsun de boyun büküp yürürken bile Gülümse biraz |