susma! korkuyorum...sırlarım vardı kendime bile söyleyemediğim yakamı bırakmayan soluğumu kesen gecelerim vardı; ve yeminlerim ve tövbelerim... aşka dair, sana dair, bize dair... anlamsız sabahlara, hesapsız yağmurlara sözlerim vardı söyleyemediğim! şarkılara öfke biriktirdim, sevgi sözcükleriyle büyüttüm kinimi içimdeki cehennem yangınlarının kıvılcımı oluverirdi şiirler; en içli en saf ve duygu yüklü şiirler... kan kokan bulutlarımı dağıtırdım adınla gözlerinle söndürürdüm yangınlarımı ve gülüşün ve bakışın baharları getirirdi solgun, bir o kadar da yorgun bedenime. ruhumu yıkardım sesinde günahlarım aklıma gelirdi sustuğunda; korkardım... en büyük tövbeleri arardım sesini duyana dek gitmenden korkardım gidişinin dönüşü olmayışından kendime kızardım kaderime ve sebepsiz gidişlere... ağlardım, yalnızlığımla savaştığım geceler boyunca sus pus olurdu her şey, susardı denizler. ne varsa bildiğim bütün kelimeler düğümlenirdi boğazımda ağıtlar ezberlerdim uzak diyarlardan gidişinin arkasından yakmak için... bilsem geleceğini bahar ezgileri mırıldanırım, bayram şiirleri dolarım dilime yeter ki gel yeter artık gel... nilgün durdan |