FELSEFİK ŞİİR
afet çığırtkanı düşlerimin sabahında
sen de doğruları seç buğulu gözler, pembe düşlerle... ve geç otur şöyle orta yerine göğsümün aslında çıkmazda bu yol... merakımdan soruyorum... ve... hepsi senin yüzünden artık dayanamıyorum göğün rahmeti,yerin bereketi güler yüzüme... durduk yere... her adımda düşerken sana tut-masa bu şiirin imlası bir kere olsun duy beni biliyorum oradasın ve bu kent aslında kendi hüznüne tutsak sonra bir acı kanatır içimi susturulur tüm çığlıklar vardığı yerde ne bir çöldür yolum ne bir vahada buldum seni ben seni yüreğimde buldum ne sonum oldu sensiz ne senden önce vardım hangi cümleyi söylesem seni sayıklarım şimdi virgülü sen... noktası sen ve uzadı geceler öpebilir miyim söndü çıra... anne hangi karanlık aldı seni benden neredesin... ve kendi mahşerimden döner gidişin anne... yeniden doğur beni... içimde aşk... sana son bir kelime ... en karşıt kelimelerimi seçtim bu gece sokağından geçerken sevdanın biliyorum anne... babam yine sus diyecek titrek bir öpücük bırakıp gölgelerine ağulu yalnız gecelerin kanımı usulca akıtacağım şimdi kendime kayıp bir yoldayım |