KADIN
tan yeri ağaranda
kendi feryadında kayboluyor kadın bir kaç kelime sararmış bir zarftan düşüyor yıllar öncesinden bir selam.... ve gökyüzünde güvercinler taklaya duruyor unutup kanatlarını.... kaderine temmuz şahit kan ter içinde bir mendildi vefakar bir de can... unuttuldu kendine dair ne varsa oysa sendin cümle cümle anlatılan kendi etrafında... ve tüm gücüyle yükleniyor bir migren ağrısı sahaf kokulu bir şiir kadardı oysa adın seni unutmak kadar zor sonu olmayan yolların belirsizliğinden kaçıp bir güneş doğuyor bak ben sende yeniden doğuyorum hangi şiire baksam şimdi yıldırımlar düşüyor soluyor inciler... ve kadın susuyor dilinde perçinlediği acıyla hangi kapıyı açsa eksik olma ... oysa bahardı tüm takvimlerde zaman kaç panayırda güllere yenik düşmüştü kadın hangi falcının fincanında yitirmişti umudu ve teli kopuk bir kemandı senli bir şarkıda ... saçının telini öptü sonra gözyaşını saklayıp kendi bulutunda bir yağmur devrilirken ve kadın hüzne başkaldırdı son gün doğumunda ve alınyazısı... sonunda söyledi... şimdi yetmiyor zaman... arızalı bir kalbin durduğu yerde... |