YİTİK SEVDA
Beyaz papatyaların yapraklarında ara
Tespihime dizdiğim aşkın incilerini Beklenen vuslatımız kaldı hangi bahara Yüreğime hapsettim sevda sancılarını Ayağıma yol vermez Arnavut kaldırımı Sabaha uzatırken gece aysızlığımı Yıldızlara söyledim gönlümdeki sırrımı Yalnız onlar anlıyor benim yalnızlığımı Suçum neydi ki benim hasretinde tutuldum Kanamadan sızlıyor gönlümde ince yara Kader ile oynanan kumarlarda ütüldüm Koy verme o simsiyah saçlarını rüzgâra Gözlerinin açtığı yaralar pek derince Hasretten çürüdükçe akbabalar üşüştü Boğazımı sıkıyor parmaklar ince ince Bir aşk ki sol yanımdan bulanık suya düştü Derdimi arz eylesem o gözleri mahmura Yorgun yüreğim artık derin uykuya hasret Yalvardım avuç açıp çiseleyen yağmura Günahkâr toprağımın gözleri suya hasret Hükmüm geçmez zamana öz benliğim yavaşlar Gönderdiğim selamı yüklenmiş kaplumbağa Geceler uzadıkça umut ölmeye başlar Çaresiz yüreğimi attım Yeşilırmağa Kendim yetmiyor gibi herkes üstüne geldi Aşkın alevlerinde saklanan yüreğimin Düştü takvim yaprağı dünden bu güne geldi Elimde kaldı yayı zaman zembereğimin Beyaz papatyaların yapraklarında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi Aşk yaralı ceylanım düşerse ahu zara Lime lime etsinler sitemkar dillerimi 17.06.2011/Samsun İbrahim COŞAR |
Yorgun yüreğim artık derin uykuya hasret
Yalvardım avuç açıp çiseleyen yağmura
Günahkâr toprağımın gözleri suya hasret
Değerli kalem;
Şiirlerinizi severek okuyorum,bu şiirde çok duygulu
Günahkar toprağın suya hasreti...Betimlemeler çok hoş.
Kutlarım kaleminizin kudretini...