hayber'de ekmekhatırladım bir yerdey di uzak bir yerde orta çizginin düzleme şimal’den eğri değdiği ve gölgelerin sabah akşam değil her daim uzun olduğu demlerde zamanın saklandığı köşelerde işte öyle bir yerde... sönmüş volkan’lara yarı donmuş kimya işçileri giderdi merkepleri kaderleri kendileri siyah beyazlarda donarken an’ları gezginlerin merceğinde ezgin ezgin bakarlardı öylece... bilmiyorum kaç kiprikten ok işledi ciğerime kaç ürkek göz yapıştı gövdeme insandım taşıyamadım derdindeyken seher dilberleri mahmur erteledim sevdalarımı bakamadım... zalımdır hayber’in kırmızı kayaları tozu kan kokar teri emek cin kuşatmalarına yenilmiştir kavim’ler el kadar gökyüzü tek yudum su,hayat demek... inadına iandına keskinleşir çakıllar her adım sancıdan öteye çığlık ekmek zirvede fer bir atımlık... ben beni hatırladım sevdaya dair yazıyorum diye hep kendimi kandırdım... kasım |
iandına keskinleşir çakıllar
her adım sancıdan öteye çığlık
ekmek zirvede fer bir atımlık...
ben
beni hatırladım
sevdaya dair yazıyorum diye
hep kendimi kandırdım...
çok güzel.Saygılarımla...