NURU NİGÂHA ERER MİYİM...Nevbaharısın hüzne gark olmuş yüreğimin Akşam sefamsın kokusu avucuma düşen Cemaline bakmaya doymadığım ceylanım Kanadına umut yüklediğim ferdamsın sen Nazlı gülüşünle ey yar, yakarsın çölünde Nalânınım el değmemiş lalezar gönlünde Ne çıkar elinden ab-ı hayat sunuversen Müebbet hüküm giydim aşkının gölgesinde Şeydayım, hastayım, dardayım görüversen Bir cism-ü can için daldım mahihülyalara Yezdan ile ağyar olup, kendimden geçtim yar Selanın efsun sesi yankılanırken arşta Gafletten urbamı çıkarıp sana geldim yar Didarına mihman olayım, ebedi kapında Makamına yüz sürüp, mahzar olmaya geldim Ruşenimsin, tarumar olmuş gönül tahtımda Şavkımsın, lütfuna namzet olmaya geldim Mühürlenmiş dudaklarımla zemherideyim Dehlizlerde kayboldum kılavuzum olsan yar Divanına geldim biçareyim, divaneyim Cevrine of demem, cefana amadeyim yar Gülşenimsin, gönül mabedimde her dem taze Doyamam gözlerindeki efsunun seyrine Hiç kalkmadan değse alnım fecirde secdeye Kevsere açılan sırattan geçer miyim yar? Ne desem boş, nuru nigâha erer miyim yar? SEVGİ SALMAN Şiirime ses veren Sayın ERBİL EFE Bey’e teşekkürlerimle... Nevbahar : İlkbahar Ferda : Gelecek, yarın Nalan : İnleyen Şeyda : Aşkından çılgına dönmüş kişi,bülbül Cism ü can : Cisimle, bedenle ilgili Mahihülya : Karasevda, kuruntu Yezda : Yaradan, Tanrı Ağyar : Başkaları, yabancı, el Didar : Yüz,çehre Mihman : Konuk, kalıcı Mahzar : Yüksek makamlı kimsein yanı, huzuru Ruşen : Aydınlık, parlak Cevr : Sıkıntı, zulüm Gülşen : Gül bahçesi Nuru nigâh : Nur bakışlı Fecr : Tan kızıllığı tan vakti |
Biri ölmüştür, biri de doğmamıştır. -- Çin Atasözü
................................................. Saygı ve Selamlar...