Ne vakit bir aşkla yanacaktır bu ruhum!Ne kadar gözyaşı döksem Hıçkırıklarım hiç dinmeden, burukluğumu dile getirsem Bilmeden ve anlamadan, hiç farkını anlamadan, inandığımı söylesem Kim ne yapıyorsa, mukallit olmak nefsimi ikna ediyorsa, aklım ve iradem kuraksa Her vakit korku yanımdaysa Narın ve aşkın vecde gelen lisanı, halim için anlaşılmaktan uzaksa İçinde nefeslendiğim lahzalar, umudum için kalbimi inşirah farkına açmıyorsa İltica ettiğim haller, vakitsiz taraneler, ihlastan uzak niyetler, avuntu bilinmiyorsa Yaprağım bırakan bir dalın Ehliyet için itminan olmamış ve nazargah olan kalbin ve umutların Vesvese içinde bırakan tedbirsiz hesabın, hissiyatımı kapçılayan aşksız figanım Nasıl aşk ile filizlenecek, vecdin firkatiyle hal’im, kal’ime dönüşecek ve güldürecek Çilenin eşi,ğinde kim himmet edecek Duyulmaya hasret feryadım, hangi umudum için ruhuma serinlik verecek Yüreğimde ki hüzün dinecek, ruhumun bu hicran damlaları bir bir sürura erecek Bahtımın limanı mütebessim içinde zindeleşecek, yalnızlığım artık gam vermeyecek Tenime değen rüzgar üzmeyecek Martıların çığlıkları çok garip gelmeyecek, dalgalar anbean aşkla seslenecek Ömür yumağım, yıllara sari unutkan halim, yüzüme acı veren melalim dirilecek Yar derken, aşkı anarken, edebin zarifliğini yürekte hissederken, hüzün vermeyecek Mazileşen an boynumu büktürmeyecek Öteyi terennüm ederken, mizanı ruhumun derinliklerinde ki anını hissederken Mahşer için şaşkınlığım anbean artarken, kıametin dillenen halinin haşyeti varken Susmak ve boyun bükmek geliyor içimden, teslimiyetinde ki hali acıyla düşünürken Ey gözyaşlarıyla niyaza eyleyen yar Halimin fakirliğinde ki sefilliğim, bin hüzün ile yıllardır sinemi dağlar Hasret neden içimde harı ile var, firkat hangi vecdim için ruhuma kapıyı aralar Gözyaşlarım acziyetime kefildir ey ar, ahdimin ve hakikatimin mecnunluğu var Mustafa CİLASUN |