GURBETİN NEFRET DOLU KUCAĞI.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Hani sevincimdin mutluluğumdun umudum huzurumdun ya sen şimdi nerede ne yapıyorsun papatyalarıma bakıyormusun yanında oturtup hayalimlede olsa konuşuyormusun. Şimdi neden aklıma geldi bilmem seninle başladı seninle bitecek demiştim dua ede ede öleceğim demiştim evet seninle başladı seninle bitiriyorum ........... dua ede ede de gidiyorum. EBEDİ SEVDAM SENİ KENDİMDEN DE ÇOK SEVİYORUM. Ellerim bomboş yüreğim se bir hoş güneş parlasada ben karanlıklarda mevsim yaz olsada ben soğuk kışlarda yaşamla ölüm arasındaki ince çizgideyim gurbetin nefret dolu kucağında. Öylesine içine almışki hiçliğin karanlığı sensizliğe bile sığınamıyorum. Korkmuyorum da artık alıştım yalnızlığa gözlerim ağlamaklı olupda uzaklara da dalmıyor kendimi gurbetin nefret dolu kucağına bırakıyorum. Aynı gökyüzü altındayız biliyorum seni soruyorum yıldızlara aya cevap vermiyorlar yıldızlar sönmüş ay"sa parlamıyor senimi bana benimi sana anlatmaya çalışıyorlar anlayamıyorum bende kendimi gurbetin nefret dolu kucağına bırakıyorum. 01/TEMMUZ/2011 04.17 AVUSTURYA |
güneş parlasada ben karanlıklarda
mevsim yaz olsada ben soğuk kışlarda
yaşamla ölüm arasındaki ince çizgideyim
gurbetin nefret dolu kucağında.
Ne güzel söylemişsiniz...Gurbet özlemin odu...Sevgiyi bileyen mekan...Tebriklerimi gönderiyorum...Entellektüel.