Arzuhal (Bir Özeleştiri)
Gezdim Müslümanın viran yurdunu,
Şöyle, candan karşılayan görmedim. Saydım hatırını, sordum derdini, Bir kuru “merhaba” diyen görmedim.. Dünyalık peşinde şeyhler, dervişler; Tekkelere postlarını sermişler; Sırat köprüsüne perde germişler, Mümini cennete koyan görmedim. Milletin sırtına tahtı kurmuşlar, Adaleti mezatçıya vermişler. “İhaleler açık ,yolunda işler!..” Süleyman’da böyle devran görmedim.. Vicdanlarını ucuza satarlar, Beş vakite beşi daha katarlar, Kul hakkıyla iftar edip yatarlar; Helal kazancıyla doyan görmedim. Çarşısında hilesiz mal satılmaz, Ölçü-tartı asla doğru tutulmaz! Takıyyesiz iki kelam edilmez, İşlerinde doğru beyan görmedim. Helali bırakır harama dalar, Namahreme uçkurunu ovalar; “Cami avlusunda sübyan kovalar” İşlediğinden utanan görmedim. İltimassız yanlarına varılmaz , Rüşvet vermez isen işin görülmez.. Adettendir: vergi-zekat verilmez; Hakkın kelâmına uyan görmedim. Şeytana ikbali için yakarır, Sonra ihram giyip Kâbe’ye varır. Saçımı örtmeye kanun çıkarır; İman gömleğini giyen görmedim. Ederini bulur satar türbeni, Çifter çifter keser yılda kurbanı. Anlamazsın, alıverir urbanı! Müslümanı böyle soyan görmedim.. Evladını medresede okutur; Beytülmalı “hısım”ına akıtır; Birine yedirir çoğun bakıtır, Böyle adaletsiz sultan görmedim. Havra-kiliseye çoktur merağı , İrtikapta bilmez duru-durağı ! Görmez halimdeki şu iftirağı Kardeşine böyle kıyan görmedim. “Türk” olmayı büyük günah sayarlar, “İstiklal” diyeni hapse koyarlar. Yiyici-soysuzla “gurur duyarlar” Kalplerinde zerre iman görmedim. Deccalı var “şıh” postuna bürünür Çıkar minberlere ağlar, yerinir! Zalime yaslanmış, mazlum görünür; Yeryüzünde böyle şeytan görmedim! Üzüm suyu “haram” ağzına sürmez, Mazlumun kanında hiç beis görmez. Sanırsın akıbet Divana varmaz!.. Nar-ı cehennemden korkan görmedim. Erenlerin makamına çıkalı, Bildim garipliği “ben”i yakalı.. Kelam-ı Kadime baktım bakalı Beni “müslüman”dan sayan görmedim. Bir olur canımda Muhammed-Ali, Yarin siteminden gönlüm yareli.. Riyakâr mubidden uzak duralı Namazı benimle kılan görmedim. Zalime hizmeti marifet sanır, Bilmem ki ne edip gerçeği tanır?! Belki mahşer günü görür utanır; Bunun sonu gibi hüsran görmedim !.. Uyardım cümleyi hakka çağırdım, Arşa ağdım tan yerince ağardım; Ekmeğimi gözyaşımla yoğurdum, Saptığı çıkmazdan cayan görmedim. Dört kitap içinde virgül misali, Bu viran gülşende bir gül misali, Garib’im, ağlarsın bülbül misali; Nafile; sesini duyan görmedim. |
Çok güzel tespit etmişsiniz .
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Saygı ve muhabbetlerimi sunarım.