BİR YUDUM DAHA
Bir gün daha gelip, bir gün daha bitiyor özleminle
Yüzün suya vuruyor sonra gözlerime değiyor usulca Sonra ılık bir rüzgar kokunu getiriyor bana Gözlerin vuruyor daha sonra kalbime; kalbim acıyor Gözlerimde silemediğim bu yaşlar niye Oysa çoktan unutmuş olmalılardı seni; eskileri gibi Daha dün ayrılmışken senden Oysa bugün bir yudum, bir yudum daha... Şimdi bomboş sokaklarda yalnız benim ayak seslerim Caddeler ıssız, kaldırımlar sessiz Kaç gece oldu hatırlamam Çoğu gündüzdü benim günlerimin Bu kaçıncı kadehti bilmem Kimbilir kaçıncı yudumdu Artık gelme aklıma ne olur yeter Ne olur tutup kaldırma beni yüreğimden Bugün bir yudum, bir yudum daha.... Kim bilebilir ki; Bende senin aklına düşüyorumdur kimi zaman Sen beni merak etme hiç Oysa benim çakıl taşlarım var avuçlarımda Kızabildiğimde yada canım sıkıldığında Yada aklıma sen düştüğünde O taşları fırlatırdım sahil kıyısından denize bir, bir İyi gelirdi ruhuma durdururdu gözyaşlarımı Sonra bir yudum, bir yudum daha.... Her yudumda seni bulurdum içimde Gözlerin kalbimi çizipte geçerdi bir gün batımı Taş olsam ufalanırdım o an Öylesine severdimki ben seni Saçlarını rüzgar okşasa kıskanırdım Yüreğimde yıllanmış şarap gibiydi sevgin Sonra bir yudum, bir yudum daha derken Her bir yudum beni sana getirdi gözyaşlarıyla... |