_ERKEKLER ÇABUK ÖLÜRDÜ_bir mumun ölgün ışığında yazıldı alın yazısı ve toprağa düştü, ilk gözyaşı adı mı? ne önemi vardı bu coğrafyada tüm adlar aynı rolü oynardı senaryo belli, dekor tozlu yollar ve finalde, hep aynı sonlar bir ayrık otu gibi büyüdü çakıl taşları okşadı nasırlı ellerini ağır gelmedi ona hayatın yükü tek sevdiceğinin yüzü gülsündü bir de anasının, ki yetmişlik erkekler çabuk ölürdü kadınların omzuna yüklenirdi erkeklik.. ve gitmek için yürüdü sırtında beyaz gömlek ardında yavrusu ağzı süt kokan melek yoksulluğu içinden taşan eski bavulu başını dayadı kirli cama yirmi saatlikti yolu duvardaki halıdan bilmişti İstanbul’u göğü mavi, köprüsü de ne uzundu bir sarsıntıyla gözlerine mühürlendi son düşü hatırladığı tek şey meleğinin gülüşü o beyaz gömlek nasıl da kızıla durdu ve gazete kâğıdıyla örtüldü yavrusunun babası, anasının yavrusu.. |
nasıl da kızıla durdu
ve gazete kâğıdıyla örtüldü
yavrusunun babası, anasının yavrusu.. "
ne denilmeli bilmiyorum.. çok güzel yazılmış bir şiir?