Dünlerbakır bozgunlarına uğrarken günlerim bir sen oturursun içime bir de dünlerim esirgeme kulundan gözlerini dünlerimi nasıl silerim... kadana nallar gibi dövme mıhlar rüzğâr doldurur nazilli perdelerimi her zerremi yoklar sızılarda gezginim ne seni düşlemekten ne de mıh sızısından bezginim... gece mesaisi bu demircide gayret bende sabır o kerre ben didem derdindeyim her tükürmesinde balyoz sapına daha çok daha çok sendeyim... haşa mimlenmişiz ne dilimiz varır ne elimiz uzanır çıplak nesirler için hokka’ya yoldan düşürürler besmelesiz duvak açanı yol bu ya, neyleyim pas’a durmuştur ezaları bencileyin... kuzeyin kızı vermiyorlar başka saman kâğıdı üstlerine alıyorlar hep seni yazdırıyorlar... anladın mı kasım |