gönlüm,sevgilinin gözünden canını bağışlamasını dilediTengri’ye sonsuz hamd,senalar olsun bir eşsiz tanrı ki yedi kat gök sayvanı merhamet yapısı sebepsiz hikmet azizliğinin delili değil midir ki? nazlı mana gelinleri, akıl aynasını aldı karşısına dudukuşuna ’şüphe yok söz söyleme sihirdir’ edasına söyletti şakayıp duran sesi güzel, dil bülbüle aşk denizinde vuslat incileri ram oldu dil ve söz,onu övmek için istidat kazandı sevgiliye giden yolun konaklarında nasıl istirahat edilebilir? nasıl zevk ve sefa mintanı giyilir ki çan,yürekleri bağlayın diye avaz avaz bağırmakta kapkaranlık bir gece.......... dalga kokusu ve bu derecede dehşetli bir girdap sahilde yolculuk yapan nereden bilecek vaziyet-i ahvalımı? şimdi zemzem sulu Marmara’da kağıttan gemileri yüzüyor fakat Nuh’un gemisine ulaşmaya imkan mı var? iki cihanda da nakşı yokken aşk ve muhabbet şivesi verdi, tengri sevgi âdetini ortaya şimdi atmadı ki zaman,beni Cihan Hacesi ’nin kulluğunu saldı. anladım ki artım âlem,muradım(n) dönecek vuslat mahallesine yol bulan yolcu, başka bir kapı çalma beyhude,abes..... aşk eşiğine yol olan kelam feyzaldı da tengri’ye açılan sırlarını anlattı. kalemin ağzındaki harfte iki âlemi sınırında Cem’in kadehindeki remizlerde ayak izi gönlüm,sevgilinin gözünden canını bağışlamasını diledi. neden mi diyeceksin? Haccac’ın güzel huyunu bil ağlamaktan göz bebeklerim kanlar içinde bir bak, gör iştiyakından ne vaziyetteyim. lâl dudağınla şarap rengindeki gözünde gam kadehinden kızıl güneşin vuslat şarabını içtim civarın maşrika oradan cemalinde şems doğarsa ne kutlu talihim var yâr...... Ferhad’ın sözü Şirin’in dudağının hikayesi Leyla’nın zenci kölesindeki büklümde Mecnun’un durağı bendeniz’in mekan meskeni sensin ey şehr-i İstanbul gordion 23/06/2011 |
kutlarım değerli dost.kalem..tebrikler.