Yine Muhteşem YüzyılBu akşam yine Muhteşem Yüzyıl dizisi var televizyonda, Onlar oyun oynuyor, seyrederken düşünüyorum burada, Sonra, ’Muhteşem olan neydi acaba?’ soruyorum kendime, ’İnsanların yaşantısı!’ diyorum ama inanmıyorum nedense... ’Muhteşem dört başı mamur olanın adıdır.’ diyorum ben de, Mükemmelliğe ulaşmışsan muhteşemsindir sen de elbette, Kimsenin böyle bir iddiası olmamalıdır ama nefis boş durmaz, O hep insanın kendini övmesine yardımcı olur, vazgeçmez... Bu dizi başladığından beri artık geçmişimi sorguya çekiyorum, Eskiden ben de övünürdüm ama şimdi aynı fikirde olamıyorum, Sarayda geçen olaylar bana uygun değil, inancımı sarsıyor, Nefislerini önde tutanlar İslam’dan olamaz, şüphem artıyor... Muhteşem olan yüzyıl değil, sarayda geçen yaşamdır, biline, O da beni ilgilendirmiyor, tarihin detayıdır, ayırt edebilene, İnancımın kuralları bellidir, rast gele bir insan öldürülemez, Eğer bunu yaparsa ebedi cehennemdedir, Allah affetmez... Harem konusu var ki ona girmek istemiyorum, bitirilemez, Esirlerin cariye yapılarak kullanıldığı sisteme İslam denilemez, Diyen varsa onun sorunudur, yargılayıcı ben değilim zaten, İlahi adalette değişen olmaz, hesabı verir günahını yüklenen... Muhteşem yüzyıl değildir belki adı, değiştirmemiz de mümkün, Muhteşem bir yaşamdır saraydaki, o da sadece belli gurup için, Eğer bir yerde sıra dışı hayat yaşanabiliyorsa bilelim ki orada, Fakir bir hayat da vardır, dengeyi tutabilmek için dünyada... Muhteşem bir dinin inananlarıyız, aksini hiç kimse söyleyemez, Gerisi laf-u güzaftır, üstelik giyilen elbise kimselere dar gelmez, Eşit şartlarda, eşit imkanlarla mücadele edilen yer muhteşemdir, Aksi yönde yapılan neyse gerçekleştirilen sahtekarlığa teşnedir... |