iki dirhem bir çekirdekbildim kumpas’lar kuruldu gıyabıma şal yüzlü çadırlarda serçe parmaklarında gümüş tabaka kapakları bitlis tütünü sarmaladılar sarı mı sarı bir çekimlik dumanın şimdi düşlerim yanmalarda... oysa beh vermiştim bıyığıma ter düşmeden önce köy damında ulu orta yazgıma ne düşerse and içerek hem de merdan ali postuna... dediler sarıçiçek yaylası’nnda oba’da kanun yanık elma sunulmaz bey kızına töre,müddeiumum ilerde zaman kılınacak köprü altı pusularına... dersimli gezgin abidin oğul güvenme reolver’e kısa düşer atımı alırlar elinden ceren’nini bunların yıldırım fitler atını it sürüsü gibi çoğalırlar,şafaklarda kesilir her yanın sarılırlar berdan’lara yolun açık ola... bilirler şafak kuşlarının muhbirliğe yattığını ahlat dalları karamuk bende sevda vakti kovanda barut hakkı mim kaldı sonuma... frenk elinde ceren’im bergüzardır dirhem çelikle gezerim kasım |