Usulsüz AyrılıkYüzü buruşmuş nene gibi, usulca yanıma sindi, yalnızlığım. Yüzüne baktım defalarca, aynıydı kokusu, keskin sirke... Önünde ki taşlarla oynarken, deşti toprağı bastonuyla. Daldı derinlere yaşının verdiği edayla elleri benli benli Merhaba ayrılık, yine mi kapımı çalıyorsun ? Kim o demeyeceğim, çalışından belli... Usulca git .... Eren: Yalnızlığımın bekçisi olmuş şehrim de. Razı olmak değil, boş bakan gözlere. Ey zaman! en geç vaktinde tükendin. Ne zaman ihtiyacımı giderdin ? Üfledim benim için yanan son aleve Sözüm geçmedi, usulsüz ayrılığın önüne, Haykırdım yuvalayan düşlere Gözlerimde sineye çekilmiş perde Bakıyorum yavaşça yürüyen ayakları çamurlu nineye Geçmişini ararcasına seriliyor yeşillere Kaybettiklerimi onlarda buluyorum |
Geçmişini ararcasına seriliyor yeşillere
Kaybettiklerimi onlarda buluyorum
Sana baktıkça çaresizliğimden yanıyorum...
Güzeldi...Ne çok şeyler kaybederiz biz... Bazen , "ne kaldı kaybetmediğim " demekten bile kendimizi alamayız şair.Yüreğinize sağlık.
Saygı ve sevgiyle.