Meğer ölümmüş seni sevmek
Aşk tezgâhında dokunur
Sevdamıza biçilen mintan Yürek harıdır her ilmeği Giysekte yakar giymesekte Yine… Tanımadığım duygular ile hasbıhalim Çatlamış sol yanımın ar damarı Ne giren belli, ne çıkan… Hüzünlere karılmış duygularım Düşerken düşlerinin peşine Bir yetim çocuk gibi mahzunum Kim elini uzatsa kanarım Bir kemik yığınına hizmetkâr yüreğimle seninim Gel… Kanım donmuş uzat ellerini, Buzul çağına ait hücrelerim çözülsün Güneşim ol. Gülüşlerin katık olsun suskunluğuma Açlığın sefa sürdüğü sinemde, Aşka dair ne varsa senindir Senindir ilkler ve sonlar Biliyorum ki… Bu aşkın sonu da gözyaşı Kendimi teselli ediyorum, Bin defa öptüğüm resminle Hala titriyor sesim adını anınca Ne kadar büyütmüşüm seni, Söz geçiremediğim yüreğimde Meğer Ölümmüş seni sevmek Ölümüne sevmekmiş Aşkının ödülü… Hasan Yıldız/kulhasan |
Biliyorum ki…
Bu aşkın sonu da gözyaşı
Kendimi teselli ediyorum,
Bin defa öptüğüm resminle
Hala titriyor sesim adını anınca
Ne kadar büyütmüşüm seni,
Söz geçiremediğim yüreğimde
Meğer
Ölümmüş seni sevmek
Ölümüne sevmekmiş
Aşkının ödülü…
hasret özlem buram buram kutluyorum
kaleminiz daim yüreginiz sevgi dolu ollsun sair dost
saygiyla.