Hicret-i aşk için..
Yüreği bedenine sığmayan adam olarak çıktım yola
Bir şehir arıyorum hicret-i aşk için... Kadınların ağlamadığı, bebeklerin satılmadığı, katillerin olmadığı Vicdanların rafa kalkmadığı, kötülüğün bulunmadığı Acının yaratılmadığı Bir şehir.. O öyle bir şehir olmalı ki, sokaklarında insanlar tebessüm etsin Sevda şarkıları yankılansın tepelerinde Irmaklarından mutluluk akarken Pencerelerinde kızlar aşk türküleri söylesin Katipler olsun secere tutan, gönüllere dair Onları kol kol’a görmeliyim Leyla’ya tebessüm edip Kays’a selam vermeliyim.. Sevgi mahkemeleri bulunmalı o şehirde Ve hakim sormalı zanlıya ; Neden az seviyorsun diye Lam’ını cim’ini dinlemeyip kırmalı kalemini Bir ömür boyu ram olmalı sevgiliye Evlerin önü gül suyu ile yıkansın Taleal bedru söylensin.. Kur’an okunsun Allah için akıtılan yaş’lardan kefen dokunsun Bunlardan biri evimde bulunsun Vakit saat geldiğinde örtüneyim diye Ezanlar duymalıyım bilallerin okuduğu Cemaatleri görmeliyim mescitlere koşturduğu Abdest almak için şadırvanlarda sıra bekleyen gençleri görmeliyim Bütün bunları görüp mutluluktan ölmeliyim Ve mezar taşıma yazmalılar... Hicret-i aşk için öldü diye |