Sonbahar
kuru yapraklar dökülmüş dallardan
aşkımın solması gibi solmuş renkler içinde sert bir rüzgar esiyor sahilde deniz kapkara olmuş sensizlik gibi içimde boğazıma çokmüş ısıssızlığın nefesi sessiz ve derinden ağlıyor yağmur taneleri gözlerimde ıslaklığı var arzuların izinin ellerimde ellerinin sıcaklığı kurumuş tenımde o sessiz renkleri düşen yaprakların ayaklarımın altında eziliyor yağmur damları gözlerimdeki kan damlalarına karışıyor derinden ezilmiş ruhum bedenımden duşuyor yere aniden toprakta ölmüş olmalı sesi cıkmıyor bu sesleri alıyor içine bir sonbahar sabahı sessizlik hancer gibi kalbimi delip açıyor içimi renkleri solmuş yapraklarla rüzgar sessizce kalbimide süpürüp atıyor yerden yere elimde sadece kalan acıların sesi tık tak diye vuran kalbimin kanayan derinliklerinde sadece o güzel gözlerinin izi var bir hancer gibi saplanan en derinden bu bedene ümitsizce |