)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-195-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………
Vasıl-ı Hak Olmaz Vasıl-ı hak olmaz cihanda kişi Aşkın kazanında haşlanmayınca Kul etmeden özür olur mu veli Kahr-ı eda ile taşlanmayınca Perde-i ikbalden uyar gözünü Meclis-i irfanda söyle sözünü Bir kamil mürşide bent et özünü Ağaç meyve vermez aşlanmayınca Niceler varlığa güvenirler çok Şükreyle halika sen halin ebak Amel çokluğuna hiç itibar yok Kulundan halikın hoşlanmayınca Gel gönül kalbini pak eyle bu dem Ererim menzil-i ala her dem Dokunmaz Suzani destine hatem Bir üstattan üstü kaşlanmayınca ……………………………. Mamaşlı Suzani-2- ……………………………………………………………… 1892-1945. Kangal’ın Mamaş (şimdiki adı Soğukpınar) köyünde doğdu. Asıl adı Vahap Bozkurt’tur. Okuma yazmayı babasından öğrendi. Ayrıca Alevi geleneklerini ve tarihi bilgileri de babasının yardımıyla edindi. Zaman içinde katıldığı cemlerde zakirliği ve buna bağlı olarak birçok eski aşık ve deyişe ilişkin bilgi sahibi oldu. Kurtuluş Savaşı döneminde kardeşi Revani’yle birlikte askere alındı. Askerlik sonrası yeniden köyüne dönen Suzani bu dönem içinde kendini daha geliştirdi. Özellikle yöredeki birçok genç aşık gibi Suzani de Mamaşlı Aşık Hassöğ’den ders alarak bilgisini pekiştirdi. Bağlama dışında keman ve ud çalmasıyla da bilinen Aşık Suzani şiirde çeşitli örnekler verdi. 1931 yılında Ahmet Kutsi Tecer tarafından düzenlenen Aşıklar Bayramı nedeniyle kardeşi Aşık Revani de olmak üzere Dışlıklı Yarım Ali, Şarkışlalı Aşık Veysel, Hikayeci Ağa Kahya, Aşık Süleyman ile birlikte Sivas’a çağrıldı. Bu dönemden sonra adı daha fazla duyuldu ve deyişleri çevrede yayılmaya başladı. Bazı araştırmacılar tarafından, Sivas’a göçmüş olması ve isim benzerliğinden dolayı Artvinli Suzani (1855-1918) ile karıştırılmaktadır. Aşık Suzani Sivas’ta öldü ve Abdul Vahap Gazi tekkesinde toprağa verildi. Mamaşlı Suzani ve aynı çevrenin öteki aşıklarına ilişkin Fuat Bozkurt tarafından hazırlanan »Ozanlar Ocağı«, (1999) adlı bir araştırma bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-195-)(-)(-)( Halis bir kul olmak hiç kolay değil İnsan cevher gibi işlenmeyince Maddeye,yalana vermeyin meğil Gönül dergahında ıslanmayınca Sevdalanmayınca aşk sizi yakmaz Ne yapsan bir çift göz dönüpte bakmaz İnsanın ağzından güzel söz çıkmaz Şöyle duygulanıp hislenmeyince Sevdim demeyince hayal de kurmaz Karşına geçipte halini sormaz O canan ki sana ses bile vermez Hoş bir nida ile seslenmeyince Gençlik serde ise akıp durulmaz Çiçekten çiçeğe koşup yorulmaz Deli kanlı diye hesap sorulmaz Ah şu deli gönül uslanmayınca Eren eşiğinde ilm ile dolmaz Berrak dere olup yolunu bulmaz İnsana bir ışık şad-ı dil olmaz Nebi sünnetine yaslanmayıca Her gün çevresinden görse de ilgi Güç katar şüphesiz her türlü olgu Yetmez ki aldığı eğitim bilgi Hâkkın kur’anından beslenmeyince Nefsi ki eğitmek ihmale gelmez Kulluk kıymetini ne yapsa bilmez Aşık Lüzumsuzdan ”lüzumlu”olmaz Taptuk dergahında paslanmayınca Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Her gün çevresinden görse de ilgi
Güç katar şüphesiz her türlü olgu
Yetmez ki aldığı eğitim bilgi
Hâkkın kur’anından beslenmeyince
İlimler aşılsa doyulmak için
Destanlar yazılsa okunmak için
Zamandan münezzeh olunmak için
ALLAH KELAMından seslenmeyince...
çok haz ederek okudum yüreğinize sağlık.