sen konuş kanadı kırık kartal uçtuğun tepelerde neler gördün bir anne evladına kavuşsun diye nasıl dizini dövdüğünü nasıl geceler boyu uykusuz düştüğünü anlat anlat kayaların kurşun sesinden hangi dileklerle küçük taşlara katılmak istediğini
sen konuş herkesin kokusuna mazhar kaldığı nergiz otların ağaçların yemyeşilken ne biçim karaya büründüğünü patika çevresi alanların ne şekilde simsiyaha boyandığını çiçekler içinde nasıl yalnız/nasıl kimsesiz üşüdüğünü
sen konuş insan neslinden önce dünyaya merhaba diyen karınca hangi ayakların kin taşıdığını hangi bakışların kilometrelerce öteden ölüm koktuğunu söyle günlerce yuvalarınızda korkudan beklediğinizi ve insan çığlıklarını duymamak için daha da derinlere gittiklerinizi anlat bugünü ve yarını dünden beter geçenlere
sen de konuş barışa yeminli güvercin ne zaman ümitlerine imkansızın karıştığını ne zaman baharları kıştan zemheri bulduğunu ve ne zaman çaresizliğe zeytin dalı uzattığını anlat anlat ki her şeyin göründüğü/gösterildiği gibi olmadığını bilsin ’’o köy bizim köyümüz’’ şarkısını söyleyen körler
................................ Mehmet Selim ÇİÇEK 8 Haziran 2011,,,01.04 Mardin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnsan(lığ)ı Konuşan Şahitler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnsan(lığ)ı Konuşan Şahitler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
haykıra haykıra insan yüreği
geç kalmışlığımı bağışla şair -her daim şiirle