pir aşkına,
kime çekti bu fiil?
cümlesi kavuşmayan hayta,
tıpkısı susturulmuş,
pervasız zamanlarıma,
içimde tutuşan hayretiyle,
sesimle cılız didarım,
zimmeti bir aşkta,
kendimi bildim bileli,
...
aması kör kütük bir rüzgar gibi,

yalnızca rüzgarına asi geldim,
aç kapıyı bezirganbaşı,
örteceğim geceyi üstüme,
göz bebeklerimi bekleyen sancı,
kıyametini kopardığında,
çelik çomaklarıyla,
küsuratını yuvarladı dünya,
günahlar ebelendi,
kelimelere dönemem artık,
saklı yarınlarıma müebbet,
menzilimde örselenen fısıltı,
sırrımı açıp,
üslubuma karıştığında,
avuç içimdeki nihayet,
iki cihan mecburdu mecnununa,
...
itirafıma gecikmiş yalnız bir ibadet gibi,

yaramaz hayaliyle yüz bulmuş,
gözlerini arayan bakışlarım,
kuyruklarını dolaştırdım virgüllerin,
aramıza giremez artık uçurtma,
telaşıma dar gelmiş,
darağacımın abdalı,
kangren bir sensizlikte kesilmiş,
teker teker tekerlenmiş,
dilimdeki bilmece,
dudağımın kıyısına vurmuş suskunluk,
kahırları kah kahkahalara atılmış,
uçuğun kenarındaki uçurumun,
ağzmdan düşecek sözün,
sözüne karıştım yarının,
ellerimdeki kasırgalar,
keşkeleri iki misli,
susturulmuş bir sözdüm dağarcığına,
...
kendi halinde bir halbuki gibi,

söz düşse tasavvufa,
çekip gitmelere teşebbüs etse,
olur olmaz bir reva,
eğlesin anılarla kendini zaman,
dünü çelip giden,
ruhumun çatlaklarında ellerim,
sızan sızılarımı sarmalayıp,
avazıma yetişebilirim artık kaygılarımdan,
tutun beni yeminlerimden,
bıraksalar göçeceğim,
aşka abdalken,
...
bari bu olsaydı dermiş gibi,

mazerette arzulu bir yürek,
faili belli aruzun,
nazımı sürgün,
ıslıkları ıslak ve çalınmış,
üvey bir duyguydu ayrılık,
boğuldu gözyaşımın eşgali,
zulasındaki zamanla,
...
meğeri eğerine tutunmuş gibi,

ellerime rehin bırakılan çoğul ekleri,
kimi kurtaracak artık yanlızlıktan?
yokluğunu çoğaltan,
aval aval,
dudaklarıma suspus olmuş liman,
kime sığınacak fırtınası gözlerimde?
aklımın ucundan geçse,
tanıyamam artık geceyi gölgesinden,
ayak seslerinde,
siyahı uyuturum ki simsiyah,
geceye devrilen cümlede,
güneşi arkama saklamışken,
...
bel ki belimin tutulması gibi dolunaya,

iftiraya kurbanken mecaz,
bir taş daha çaldı gözyaşı,
gecenin gözlerinden,
hüznümdeydi mürsel,
mendil kapmacasında,
anıları taşırdı dolu doluyken,
abı dalına tutunmuş,
ayağı kaymış bir uyaktı,
mızıkçı ve oyunbozan bir düşe düşüp,
rüyalarıma çalıntı masallar gördüren,
sensin o! abdallandığım...
seni anneme söyleyeceğim artık aşk,
...
bekleten bir illa da,
’ve’ ’da’ iki bağlacın benimle vedalaşması gibi.

SİNEM ŞANLI