Unutamadım desem Neyi diyeceksin. Bizi diyeceğim, Ne zaman bizdik diyeceksin. Yanımda yoktun diyeceksin. Diyeceksin de diyeceksin. Bir şey değişmeyecek. Ben hala unutamadım.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Unutma! Unuttukça Sıra... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Unutma! Unuttukça Sıra... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kesinlikle kabul etmiyorum bu cevabı. Ben anlamak istediklerimi şiire yüklemedim Orada "diyeceksin de diyeceksin" gibi bir ifade önceden hiç vakit geçirilmemiş biri için söylenemez. Diyen kişi suskun biri olabilir mi?
Sadece cinsiyet konusu tartışılır, o konu açık. Ama o da fark etmez. Kadın olması düşüncelerimi değişmez, sadece cinsiyetleri değişir. O zaman saf değişirim hepsi bu :) saygılar
Dır dır yapanı hemen kadındır diye damgalamışsınız. Böyle bir beklenti var demek ki... İşin ilginç yanı dır dırcının hiç konuşmaması. Belki orada bile değil.
Öte yandan her hangi bir öyküde Zerg'lerden bahsedebilirim ve genelde okuyucu bunu yadırgamaz. Ama 'Yanımda yoksun' ya da 'Hiç beraber zaman geçirmiyoruz' cümlelerini bir erkek kahramana söyletirsem gerçekçi olmaz. Öte yandan bu bir öykü değil.
'BİZ' olmadıysanız neden 'BİZİ' unutamadım diyosun?
Çok doğal değil mi? Her iki tarafın da Biz'den anladığı farklı şeyler. Belli ki şiiri söyleyen kişi beraber vakit geçirdikleri süreleri Biz olmak için yeterli sayarken karşısındaki daha kapsamlı bir şey bekliyor.
Bu yüzden de biri Bizi unutamıyor, diğeri ise daha Biz için yeterli şartların sağlanmadığı kanısında.
Aslında diğeri zaten hiç konuşmuyor. İlk kişi onun adına cümleler kuruyor. Onu tanıyor mu, ne?
Ne zaman dilimle ıslatmaya kalksam cümlelerimi ayazda kalıp donuyorlar. Hiç biri güneş yüzü göremeden dilimin gölgesine çekiliyor. Gözlerimin ardında gizli saklı bir yerden beynime vuruyorlar yazılmamış, söylenmemiş ayazda kalan cümlelerim. Hep arka sıralarda otururdum. Ben orda öğrendim sıra sıra dizmeyi aklımdakileri.... Aklımdakiler dilime çarptığında ya üşürdüm ya terlerdim ya da yüzüm kızarırdı. Ateşim cümlelerime vururdu. Söyleyecek ne çok söz kalmış yarım yamalak. Bazen sıkılır sessizlikten ayazda donmuş cümlelerimi ateşe verir yakardım. Cümlelerim yandıkça ince ince sızlardı birilerinin kalbi. Susmayı öğrendim ben, sustukça bildiğim cümlelerimi unutmayı, unuttukça yarım kalmayı, yarım kaldıkça ayaküstü yaşamı atıştırmayı öğrendim... güzeldi her zamanki gibi tebrik ler şâir.