GİDİYOR RUHU KIZGIN GÜNEŞE
ansızın kapı çalınıyor,gecenin içinde sim siyah bir göz ,bakıyor,,
geç vakitte üstü başı yırtık çamur toprak sarmış saçını, .ayakları elleri kanıyor ,ağlıyor hün gür hün gür, göz yaşı yakıyor evin içini çığlıklar yankılanır duvarda, tecavüze uğramış kız ,dinmiyor kalp te acısı , umutları sanki kaybolmuş ,geleceği toprağa gömülmüş, dünyası yılkılmış kararmış mas mavi gök ona, alınmış elinden sevdası çiçeği gençliği, acı dan titriyor kefen gibi yüzü solgun kız, kanıyor yüreği, kanıyor çiğeri , ölüyor sanki itiyor toplum, gelen vurmuş ,giden vurmuş acının sonsuzluğunda ruhu kurşunlanıyor. kanlar içinde yere yığılıyordu, sönmüştü mas mavi gözleri düşleri umutları onunda vardı küçük bir yüreği sevdası aşkı , o da yaşamak istiyordu kopartılar dalından kuruttlar, namertce onu arkadan vurdular, giymiş bembeyaz kefeni gidiyor ruhu gidiyor kızgın güneşe , İRFAN KÖKTEN |