BİZİM AHALİ VURDUM DUYMAZ
bizim ahali vurdum duymaz ,
yoksuluğun acısı, yaktığın ateşte /ateş üstün de pişirdiğin çorbada, elektirik süpürgesi kulanmazsın/ çamaşır makinası çalıştıramazsın doğal gaz evde süstür.faturalar kabarık, akşam masada bir kuru soğan/ iki turşu bir ekmek menündür. çocuk okula gider haçlıksız /beslenme çantası boştur . boştur eşin cebi maaaşı yetmez/.zordur böyle yaşamak yaşamak için puşta muhtaç/muhtaç olmuş bizim yiğitler. üst baş konu komşudan /komşudan gelenle idare eder . akşam oldum mu /çöker bir duvar dibine uyuklar doğduğuna pişman olur /yetmez gücü kader değişmez kader bu vurdum duymazlıkla/ yazgı olmuştur arna, arna damga gibi mühürlüdür sanki başlar ev de dır dır gürültü/ niza bölünür ev ocak dağlır /tuz buz olur çoluk çocuk. çocuklar sokaklarda gezer/ kimi tinerci olur/ kimi mafyaya özenir . bir gün duyarsın ki vurulmuş /bir köşede çocuk . ağlarsın beyhude /döversin dizini /alınmıştır elinden çiçeğim dediklerin. yanar çiğerin /söner can evin /kahredersin ve çıkarsın sokaklara bir güzel jop yersin istiyorum arın terimin karşılığını dersin. yaşadıkca öğrenirsin arın terini hak hukuk neymiş. eğer özgürlüğün elinde kalırsa İRFAN KÖKTEN |