son mektup
son mektup
sensiz bir gün daha bitti saatler geçti akşam karanlıgı indi sokağa ben kaldırım taşlarını göz yaşlarımla ıslatırken gecenin bir vakti sen kimbilir nasılsındır küçüğüm yatağında mışıl mışıl uyuyormusun yoksa benim gibi geceyarılarında olmayacak düşlermi kuruyorsun sen gittiğin gün hatıralar kapımdan içeri girdi seni sordular gittiğini söyleyemedim bu aşkın bittiğini söyleyemedim şu an burda yok gelecek dedim sordular bana niye masanda içki var diye sen içki içmezsinki dediler efkarlandım dedim sıgarayada başlamıssın dediler kül tablaları yalan söylemiyor bayağı içmişsin bu gün çok efkarlıyım ondandır dedim hatıralarıda kandıramadım anlayacagın gittiğini anladılar ne olur güneşe söyleyin doğmasın karanlığa alıştım artık birde sensizliğe alışsam nerdeyse bir yıl oluyor gideli bana bir asır gibi geliyor senmissin meğer hayatımın gerceği şu han yoksun işte halim bu hiç görmedim bir yıldır güneşi görmekte istemem o güneş benim için artık doğmasın güneşin doğuşu senin batışı benim olsun içimdeki şeytana uymak geliyor aklıma at kendini denize balıklarla arkadaş oL onlar befasızlık nedir bilmezmiş işte bu sana son mektupum postaya atarmıyım bilmiyorum söz İZZET DİÇKURT |