SEN ALNasrettin hoca pazara çıkmış. Biraz meyve,sebze alacakmış. Satıcıları bir bir dolaşmış. Ucuz ve iyileri aramış. Kırmızı elmaları seçerken, Gözünde şimşek çaktı aniden. Hiç yememişti böyle tokadı. Sanki beyni yerinden fırladı. -Enseme neden vurdun be adam? -Arkadaşım sandım affet hocam. Kolundan tutmuş kadıya gitmiş. Cezası neyse siz verin demiş. Hocanın halâ dönüyor başı. Tokatçı , kadının arkadaşı. İşin en doğrusu barıştırmak. Başlamış kitabı karıştırmak. -Yanlışlıkla vurmuş hoca,affet. Fazla ceza vermiyor adalet. -Yirmi beş akçedir bunun cezası. Öde de bitsin tokat davası. -Müsaadenizle eve gideyim. Cüzdanımı da alıp geleyim. Kadı bu ricayı kabul eder. Çabuk,git parayı al getir der. Adam gideli geçti saatler. Gözü kapıda,boşuna bekler. Kalktı kadının yanına gitti. Ensesine bir tokat aşk etti. Saatlerce bekledim,hoşça kal. O , parayı getirirse sen al. |