SENYıktın etrafıma ördüğüm duvarlarımı, İşgal edilmez sandığım kalbimi, Bir gülüşünle işgal ettin, Buza hapsettiğim ruhumu, Bir sözünle eritip salıverdin, Zavallı bir enkazın içinde, Kıpkırmızı bir gül yetiştirdin, Sürekli kanayan bir yarayı, İyileşmeyen bir vebalıyı, Öldü gözüyle bakılan bir hastayı, Bir dokunuşunla iyileştirdin. Darmadağın bir köşeye savrulmuş, Sararmış, kurumuş umutlarımı, Bir bakışınla yeşerttin, Küçük bir çocukmuşcasına, Hayattan kaçarak saklandığım, O küçük kuytu köşede, Beni arayıp bulduğunda, Aşk oyunlarına alınmayan, Hep fasülyeden sayılan, İtilen, kakılan, dalga geçilen, Yetim kalmış,yitik, kırık kalbimi, Yüreğine evlat edinen, Kör karanlık gecelerde, Feryatlarla uyandığım kabusların, Hemen ardından ellerimi açarak, Ettiğim gözü yaşlı duaların, Yaradandan karşılığısın, Bir lütuf, bir nasipsin... Evine ekmek götürmek için, Sabahtan akşama çalışan işçinin, Aydınlık yüzünden süzülen alınterisin, Emeksin, kutsalsın... Şarkılarda, şiirlerde, Sansürlenmiş kelimelerin, En yalın anlamısın, Tek kelime, Üç harf, Bir dünyasın, Aşk’sın... |