Semânın bakarken hicâbı vardıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tekli kıta pek yazmam bunun sebebi başka
Her satır on bir hece dokuz mısra bir kıta Hangi gün sıra gelse emsâli yok o aşka Doksan dokuz remziyle dilde diner inkitâ Aylardan mayıstı bir gece vakti Yaz dedi kalemim çığlık serâbın Seni senden çalar riyânın nakdi Eşi olamazsın devr-i harâbın İçinde hasretin paslı vidası Gözünde mazinin buruk edâsı Elbet tek bırakmaz kulu Hüda’sı _____Yaz dedi kalemim çığlık serâbın _____Eşi olamazsın devr-i harâbın Yazarken kalemim zorladı vehim Gece küçülerek cebime girdi Paslı hatıralar kalbimde lehim Aldı beni benden boşluğa verdi Deli gömleğiydi hicran sızısı Damarları gerdi alın yazısı Gökyüzü ümidin sütlü kuzusu _____Gece küçülerek cebime girdi _____Aldı beni benden boşluğa verdi Bir gece inledi bir ben inledim Semanın bakarken hicâbı vardı Ay’ın sükutunda aşkı dinledim Sessizce ruhuma hitâbı vardı Sarsıldı meçhulün sırça binası Düştü kelimenin süslü cinası İçim kanıyordu daha fenası _____Semanın bakarken hicâbı vardı _____ Sessizce ruhuma hitâbı vardı Gece perişandı gece yaralı Bir bir kapıları açar gibiydi Derdimin gölgesi ona vuralı Başka renk yok diye naçâr gibiydi “Gitme vakti” dedi “ artık sırası Ateşi eritir değse burası Ölmeden ölmekmiş nefes arası” _____Bir bir kapıları açar gibiydi _____Başka renk yok diye naçâr gibiydi Yıldızlar geceye el çırpıyordu “Gel” sesi rüzgârla yeri öperken Sanki bir çiğdemde kalp çarpıyordu “Gelemem” diyordum “henüz çok erken” Gecenin elinde firkât selesi Selede bizliğin nazlı çilesi Bir duman, bir buğu hüzün hâlesi _____ “Gel” sesi rüzgârla yeri öperken _____ “Gelemem” diyordum “henüz çok erken”! Gece çekip gitti sızladı döşüm Giderken ruhunun bitâbı vardı Tıpkı ben gibiydi vefâda eşim Elinde mazinin kitâbı vardı İncir ağacıydı dargın duruşu Nefes yakıyordu soru soruşu Ve son sorusuydu ölüm vuruşu _____Giderken ruhunun bitâbı vardı _____Elinde mazinin kitâbı vardı Bir an dalga dalga bir hayâl aktı Kâğıdın kaleme nikâbı vardı Rüyalar yakamı çekti bıraktı Kalbimin çıldırtan şitâbı vardı Kayboldu gözümün o an karası Rüyanın gerçekten çoktu darası Baykuş sevincinin söndü çırası _____Kâğıdın kaleme nikâbı vardı _____Kalbimin çıldırtan şitâbı vardı O hayâl Ukba’dan cana can gibi Duruşu Zühre’den daha vakurdu Paslı gözlerime imtihan gibi Yaşlı gözleriyle baktı kavurdu O başka iklimin huzur perisi Ben; yalçın dağların yavuz çerisi “Haydi koş” diyordu bana birisi _____Duruşu Zühre’den daha vakurdu _____Yaşlı gözleriyle baktı kavurdu Âsûmân hâlimin seyrine daldı Bağrının çileden nisâbı vardı Yıldızlar ip attı yanına aldı Feleğin benimle hesabı vardı Belki Makberî’nin titrer nefesi Dağlara çarparak dolanır sesi Ardından şan kalır hüzün kafesi _____Bağrının çileden nisâbı vardı _____Feleğin benimle hesabı vardı Makberî ……..21/05/2011……19:55….İst _____________________________________________________________ şitâb:acele nikâb: peçe nisâb: pay |
yüreğiniz var olsun hocam
yüreğinize kaleminize sağlık