Aşkların En Güzeli
Ruh çağırma törenlerinde aşık olmaktı en güzeli
ve ben en güzeline sahiptim, seni severek. görmeden, bilmeden, duymadan... merkez üssü ölüler şehrinde beş nokta aşk’lik bir depremin sadece aşk’lik kısmını hissederek sevmek ve o depremde tek zede olarak seni anmak... kalp masamin çatlak camı altına alfabeyi yerleştirdikten sonra, fincan yolculuğa hazır... İsmini söyleme vakti geldiğinde duraksadım bir ara, arkadaşlarin ne diyordu bilmiyorum ama, ben sedece ’O’ diyebildim fincana... merak, endişe, korku ve heyecan üzerime üşüştü birden,bekliyorum, geldiysen üç damla gözyaşı düşür gözümden... bir, iki,üç... evet, benimlesin nihayet, dedim bir anda ve bir ayet kadar hızlı inen o dördüncü damla, düşmesin diye de gözlerimi sıkı sıkı yummuştum oysa... şimdi bir hayal kırıklığı daha ekliyorum sevdama, bir çizik daha atıyorum bana gelmen için ettiğim o eşsiz dualara... Artık anlıyorum ki Tanrı cehennemine almış seni, çıkışı olmayan zindana... Olsun... öylece bekle sevgilim, orada bırakmam seni, cehennemse de yaşanırsın nasılsa, sen, aşkların en güzeli... Yine bekle; Tanrı’nin son canlı çağırma töreninde, her isme Ben koşacağım,nihayetinde, sana ulaşacağım... Selim Yılmaz |