GÜN CEHENNEM SULTANIM
Yine aklıma düştün gönlüm alevlenmekte
Ayrılık tufanında gün cehennem sultanım Adını anmak için dilim görevlenmekte Gönlümün figanında gün cehennem sultanım Çölde kavrulan gönlün serabı sen olsaydın Çatlamış dudağımın şarabı sen olsaydın Yürüdüğün yolların türabı ben olsaydım Aşkın heyecanında gün cehennem sultanım Kurduğum hayallerde aşkla sarılan koldun Rüyama düştüğünde gönlüme nurla doldun Şu gönül sarayıma bir geldin bir kayboldun Sislerin dumanında gün cehennem sultanım Mahşer gününde bile sensiz yalnızlardayım Bazen gölgende kaldım bazen yıldızlardayım Yıkıldı koca şehir şimdi enkazlardayım Kıyamet meydanında gün cehennem sultanım Her ne kadar kaçsam da akşamın efkârından Sensiz sabahlarıma umut doğmaz yarından Aklım fermanı yazmış vazgeçmez kararından Hasretin zindanında gün cehennem sultanım Mehtaptın gecelere odamı aydınlattın Ne kin vardı ne nefret gelip koynumda yattın Sabahımda kayboldun canı ateşe attın Ruhumun hazanında gün cehennem sultanım Coşari kendi yaktı cehennem ateşini Söndürdü sabahına nur saçan güneşini Karanlığa gömünce birden gönül eşini Vebal imtihanında gün cehennem sultanım 05.05.2011/Samsun İbrahim COŞAR |
Sensiz sabahlarıma umut doğmaz yarından
Aklım fermanı yazmış vazgeçmez kararından
Hasretin zindanında gün cehennem sultanım
*************************************************
Yine dehşet mısralarla şiirleşmiş duygu yoğunluğu... Efendim, muhteşemdi!..
Kutluyorum kaleminizi...