İstanbul Aşknamesi ' Çok Sesli'’şiirlerin en ergin halidir bu şarkılar ki onlar notalı, notasız İstanbul’u anlatırlar’ yüzyıllar ötesinden kaldır başını nefes al nefes ver ve dinle hem bir kere hemde bin kere dinle İstanbul aşkın sesi sesin evlerin bacalarından çıkan kırmızılarda yükselir ahenk ile uçsuz bucaksız semaya yıldızdan aya, aydan dünyaya dinle / yanan güneş altında binbir medeniyyet sesi çınlar kulaklarda kocaman si, anlatır binlerce seneyi yo-ğurt-çu si-mit-çi hey gidi can ehli varoşundan ses gelir yedi tepe seslenir’ la’ aşıkından maşukuna piyanodan pedallarına oradan sazın tellerine uzanır o ses ..’dinle’ rakseden binbir çeşit do konar İstanbul sahnelerine iğneden ipliğine inceden inceye dinle can-ı İstanbul bu / damla damla yağar şiir her maceradan sayısız iz ’edatıyla, zarfıyla’ binbir çeşit sıfatla hem gerçek, hem masalda gökten düşmüş elmada ’ dinle’ / iner çıkar doruklara lale bahçelerinden köprülerine hamamından çeşmesine en ebruli işvesine ve yükselirken fezaya ebruları ses verir ses ver boğaz, kucak açmış tüm canlılara ’aşk-ı taç’ takmış Asya ile Avrupa her taşında bin zahmet som altından ziynet ziynet ehli İstanbul bu buhur yükselirken tacının kenarından seslenir göğün zerresi ses ver / ah! o ses o gam telini titreten alevli ses o gamsız notalar ve tınısında yüzyıllar var İstanbul tablolarında büyülü yüzyılların düğünü anlı şanlı, al yazmalı şarkılar notalarında hep aşk var aşk-ı İstanbul bu İstanbul dinle / ’re’ eserken tenlerde billur kasedir deniz ’fa’ hem gök, hem biziz göz görür, gönül dinler şarkılar onu söyler ninnilerde hep o var şehr-i İstanbul bu İstanbul ’ dinle’ / katmer katmer kahküllü çeyiz sandığından çıkmış gibi düşleri nakşederken ressamlar fırçasında bin lale tuvalinde minare çın çın büyür o ses yine fasl-ı İstanbul bu İstanbul bu ses döne döne göklere evrende kocaman hare ve çizilmiş portede bayram edasında notalar ses ver İstanbul’un sesine / alev alev pırıltı gök aynı güneş aynı öter kocaman bülbül İstanbul kırmızı bir gül dört yanı zümrüt, yakut ve kat kat göğe merdiven her katında bin cevher yedi tepe İstanbul bu İstanbul o hem gece hem de gün hem hece hem bilmece saklanırken yüzyıllar ses verir binlerce sese ...’dinle’ / ’şiirlerin en ergin halidir bu şarkılar ki onlar İstanbul’u anlatırlar’ dinle her renkten insanıyla açık ve koyu tonlarda çok sesli bir koroyla okurlar hep bir ağızdan İstanbul Aşknamesi’ni dinle. Nurten Boz Hürel |
yedi tepe seslenir’ la’
aşıkından maşukuna
piyanodan pedallarına
oradan sazın tellerine uzanır o ses
..’dinle’
cok hoş kutlarım kaleminiz daim olsun