NEFSİMLE CEBELLEŞTİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tebdil-Değiştirmek. Tağyir etmek. Bir şeyi başka bir hâle veya şeye değiştirmek. Ta’dil- 1. Aslına zarar vermeden değiştirmek. Tebdil etmek. 2. Hafifletmek. 3. Doğrulaştırmak. Vasat hale koymak. Akîm- 1. Neticesiz, sonu yok. Beyhude. 2. Yağmur getirmeyen rüzgar. 3. Çocuğu olmayan, kısır. Doğurmayan (kadın), doğurtmayan (erkek). Tard - 1. Sürme, kovma, uzaklaştırma. 2. Mektebden veya vazifeden uzaklaştırma. Hizmetten çıkarma. fasit : 1. Kötü, bozuk 2. Ara bozucu, fesat çıkaran Tebcil-Ağırlamak. Yüceltmek. Birisine ta’zim etmek. Hürmetle hareket etmek. Zillet-Aşağılık, horluk, hakirlik, alçaklık. Uzlet-Yalnızlık. İnsanlardan ayrılarak bir tarafa çekilip yalnız kalmak. Nihâl-Taze, düzgün. Fidan, sürgün. Visal-(Vasıl. dan) Vâsıl olma. Sevdiğine ulaşma. Kavuşma. Ayrılıktan kurtulma. Ukba-Âhiret, öbür dünya, bâki olan âlem. Şekva-Şikâyet, âciz kaldığını ve zayıflığını haber vermek. Maada-Başka. Fazla. Bundan gayrı. (Bak: Adâ) (İstisnâ kelimesidir)
Döndüm baktım özüme
Şer göründü gözüme Hayıra tebdîl için Döndüm tekrar özüme. Vurmuş idim kilitler Dermiş idim zabitler Nefsimi ta’dîl için Kalmış akîm kilitler. Kırdım hep kilitleri Terk ettim taklitleri Özümü tebdîl için Tard ettim fasitleri. Kırdım ben cendereyi Açtım hür pencereyi Aslımı tebcîl için Kaldırdım cendereyi. Açtım gönül gözümü Hakk’a döndüm özümü Kur’ân’ın nûru ile Aydınlattım yüzümü. Nefsimle cebelleştim Mazimi tümden eştim Ayıkladım zilleti Gördüm sonda uzleti. Selâmet yol tek imiş Kur’ân yol-yolak imiş “İnandım” diyen için Tevbe de bir hak imiş. Tevbe ettim hâlime Güç kattı nihâlime Hafifledi korkular Hakk’ ile visâlime. Muhâcirim dünyâda Yer ararım ukbâda Şu hâlimden şekvâda Af umudu..yok maada.. muhacir bozkurt Mustafa KÜTÜKCÜ 22.05.2011 - Bayraklı/İZMİR |
Kutluyorum çookk
Saygılar