Bu Sevdaya Yazık Oldu...
Ses alıp ses verdim, koştuğum oydu,
Mahzun tavırları,gülüşü vardı… Ardınca baktığım, coştuğum oydu, Yad sevgi tanımış dağları kardı Yayla rüzgarınca, ona esendim, O idi müşkülüm, müşkül-pesendim, Ben ona aklımca çok şeyi verdim; O ise ters esen, inat rüzgardı….. Sesinin tonunda bir ton sezmiştim; Bir veda bir hüzün bir son sezmiştim; Desise, bir hile, oyun sezmiştim.. Nihayet, dediği “evet”…. İkrardı…. Bu sevdaya yazık oldu, hayf oldu; Emekle kuruldu ama mahf oldu; Bir garip,bir çeşit bir tuhaf oldu; Nasıl ışıdıysa öyle karardı… İsterse yüreği yadları sevsin, Yiyip içmediği tadları sevsin, İsmi ben olmayan adları sevsin, Zaten bahanesi ince ayardı... |