Köye Hasretim
Nasıl özledim köyü nasıl
Dağa, taşa, yele hasretim. Anlatsam senden birkaç fasıl Coşkun akan sele hasretim. İhtiyarların halvetinde Neler yoktu ki sepetinde Gün görmüşlerin sohbetinde Öğüt veren dile hasretim. Yaptığımız her düğünlerde Özel günlerde, törenlerde Buluştuğumuz şölenlerde Seni çalan tele hasretim. Örencikteki onca bağa Safrantı, mezar ardı, kel dağa Çukur konuş, kaklık, çatağa Avuluğun göle hasretim. Seki bahçe, çifçir, ekinlik Uşak kayası, süpürgelik Hepside birer numunelik Sevda kokan güle hasretim. Adilin kuz, mecideresi Taşlı burunla yağderesi Bir gez armut konuş neresi Dağa, taşa, kile hasretim. Büyük pınardan iç suyunu Sevgilerle doldur kuyunu Unutmayıp ata soyunu Yardım eden ele hasretim. Küçük, büyük, yaşlı, ihtiyar Hepside hatır gönül sayar Karaşıh adlı yatırın var Sarığına bile hasretim. Çık abidenin pınarından Getir donuçcanın karından Ümitliyim yarınlarından İnanın şu hâle hasretim. Dön de bak geçmiş onca yıllar Saymadığım daha neler var Bağlar hazan bahçe târumar Kazma, kürek, bele hasretim Halil Manuş |
TEBRİK VE TAKDİRLERİMLE EFENDİM.