* Bin dokuz yüz on dokuz ** Bin dokuz yüz on dokuz * Ne zaman bir yolculuğa çıksam hep on dokuz mayıs’ı hatırlarım mavi mavi mısralar canlanır içimden dokunuyorum, balıkların kanatlarına, devinir durur duygularım. İstanbul’dan Samsun’a bir gemi kalkıyor on dokuz mayıs, bin dokuz yüz on dokuz içinde, Mustafa Kemal Paşam mavi gözlerinde açan, karadeniz zambağı dalgalar hıçkırıyor, su yükseliyor kokusu çalınmış memleketimin, diyor Akdeniz’de yitirdiğim, berraklığı arıyorum. Birden, penceresini aralıyor tarihin nabzını yokluyor dilinde binbir hece, kahramanlık sözleriyle dallandı; ay sızdı... uykular yandı, ama o hiç yorulmadı dedi ki, ben bir sürgün askerim soluklarımla taşındım, hep ülkemin sorunlarını ondandır her cephe’ye, rüzgâr gibi kaçışlarım. Birden gürledim bir şimşek gibi Paşam dedim, on dokuz mayıs dedim Koca tepe, Sakarya dedim Erzurum, Sivas, Çanakkale, dedim. Büyük zaferler, büyük savaşlarla,avunup çocuklar gibi sevindim, ve gladyatörler gibi dövüştüm Domlu pınarın rüzgârlarını içime çektim Mustafa Kemal Paşam, vatan, hürriyet dedim. Hani nerdesin koca Mustafa Kemal Paşam sen ey Türk ulusu’nun unutulmaz öncüsü keşke dön diyebilsedim sana hadi gel, ilk gemiye, ilk uçağa sen bin yeniden merhaba de Samsun’a düşündüm de, eğildim ve gördüm sensizliğin düzenini, gördüm Paşam, gördüm, sensizliğin dümdüzlüğünü Bu vatan yorgundur, yokluğunla bir kapı açılır, bin kapı kapanır limanlar tenha, fenerler sönük söylesene Paşam, daha kaç yaz, kaç güz, bekleyeceğiz seni. Nuri Dağdelen Özdere-İzmir 19/5/2011 Saat: 14.23 |