Temiyle yalnızlığın hüznünü en derinden duyumsatan değerli eserinizi büyük beğeniyle okudum .

Şiirde epeyce yaslanılan ses ve ahenk öğesi çeşitli dize kurumlarıyla kendini gösterdiğini gördüm.Modern şiirimizde de çoğu kabullenişin tersine yapılan bu uygulamanın şiire çok yakıştığını gördüm.Ki ben de şiirde sesi de anlam kadar önemseyenlerdenim.Kendine has o öz sesi duymak bence şiiri şiiri yapan yegane nitelik.

Burdaki şiirimizde sayın hocamın sesi ve ahengi sağlamaktaki tekniksel detaylara kısaca örnekleriyle değinmek isterim.



1- Dizelerde vurgu amacıyla tekrarlanan kelimeler ile.

İçin için ağladı kuşlar /Dertlerim sel sel aksa denize / Alın alın yüreğimi de artık / Yüzüm yüzüne yaslandı yarın
Seyrek seyrek dişlerim / Yalnızlığım dağ dağ sıralı


2- Eserin girişindeki dize sonlarında yapılan tekrar
Bugün güneşin doğuşu başka
Havanın tenime değişi başka


3-Ön yineleme tekniği

Işık istedim bir daha ışık

4-Eserin bütününe yayılan her bölümde ve aralarında tekrarlan kafiyeli kelimelerin kullanılması.Ses açısından bir ara ton gibi ana iskeletini oluşturmuş ahengin.

Irmak / yaşamak - karanlık/kuşluk/ışık - boşluk / kalabalık -çıplaklık / kırık /


5-Cinaslı kafiyeyi ardı sıra uygulanması


Taş dokundu
Taştı içimden çıplaklık

Sayın hocamın bu eserinde modern serbet şiirde sese az yer verilir düşüncesine karşı çıkarcasına itinayla sese yüklendiğini gördüm.

Yine anlatım olarak kimi yerlerde açık, düz imge kullanırken finalde süpriz olan fantastik bir imge kullandığını gördüm.

Dili sade ve yalın olmasına rağmen anlatımda anlam içre anlam ve benzetmelere çok yer verilmiş ki.Bir şiirin olmazsa olmazıdır diye düşündüğüm bu sanatsal uygulamanın şiiri kalitenin tahtına oturttuğunu düşünüyorum.


Efendim dilim döndüğünce, anladığım kadarıyla şiirinize tercüman olmaya çalıştım.Yanlışım var ise affınıza sığınıyor değerli eserinizi ve yön veren yüreğinizi kalben kutluyorum.Selam ve hürmetlerimle.