****
duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme
başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun, etme

sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun, etme

çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme

ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun, etme

ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme

sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme

bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme

aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme

ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme

şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme

bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun, etme

harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme

ısyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme*****MEVLANA.

Kavurdu çekilenler ,bir bir satır başlarını
eridi bir basamaklar
çıkarken yolcularından

bazen bir Şems olursun Mevlana dergâhında
bazen kutlu bir doğum
sessizliğin sesine bir ses
yanık bir nefes
vuslatın şahdamarı
ney’in hıçkırıkları
anladm
çileyle kucaklaşıp
ölürken dirilmekmiş aşk


leyl iken, tanışınca bâde ile Leyla
açıldı sır kapısı, değerken dudaklarına
hu dedi Leyla bâde düştü yere
alevler fışkırdı dökülen damlalarından


bâde Leyla oldu Leyla’da bâde
hu sesinden geldi, karanlığa künde
dirildi eriyen merdivenler
dağıldı sis kesafet,EYÜP SULTAN inerken
Şems İstanbul’a tebessüm ederken



AŞK’MI?
BİR DAMLA NEFES

sabır çiçeği)