KaraKareYaralarımızı sarmasını unutmuşuz sevdayla dikenlerimizi gizlemesini bilmeyiz dilimize kuşanınca bıçak yarası kokularımızı saçmaktan vazgeçmişiz gözyaşlarımızı harcamasını bilmeyiz gözümüze kaçınca tavuk karası acılarımızı paylaşmaktan korkarız güvensizlik saklarız diz boyu kendimizi kayırınca akıl belası korkularımızı büyüten yer ararız omuzbaşı yaslanacak yar olsakta serimizi yitirir naçar kalırız zorumuz vardır aklımızdan mora taparız.. açılırız gölgeleşmiş benliğimize saralı gecelerde yürürüz ıslık adımlı ürkek şala bürünen sabaha demir atarız.. dedi.. uyandırmadan karakedinin en ince tenini sokuldu samur tüylerin beklentisine banmadan.. histerinin albenisine kanmadan.. seni anlamak öylesine zor öylesine çıkmaz sokak.. seni tanımak ayaz tutmuş damların kızgın külleri üzerinde dansa durmak seni yaşamak sensiz bir gecelik kaçırmak dellenmek dur gitme dinle şafağın ılık meltemine sarılıp kırlangıç mevsimine göç etme.. nerede göçmenleşir sığınırız bilinmez nerede konaklar sağılırız sağaltırız ağulaşan sancılarımızı bırak şimdi yelkovanı akrebi bırak salı salınışı uzağı yakını bırakılmışlıklar üzerinde kurulu bir çatıya tavmısın? fitmisin kokerç kokulu zencefil gecelere.. doruğuna tırmanıp inmelere gelgitlerle salınıp dinmelere.. ayırdında mısın aydın mısın ay ayca ak akça dikenli teller üzerinde seke seke var mısın? tavlada düşeş atar mısın? memelerin üzerinde amuda kalkar mısın? söyle bana benim karanlık sokağıma mum olmayacak mısın? benim boşluğuma dolmayacak mısın? sararıp solmayacak mısın? sarı sarı saralanmayacak mısın? şarap şalap dökülmeyecek misin? kadehini dudağımda kırmayacak mısın? söyle bana susma öyle kara kare karaboşlukta.. Volkan Kemal Bu şiirimtırak öykü, zamansız kararan, mumlaşmadan mumlaşanlara adanmıştır! |