doğmadan batmıştı gün hazar'da....ilk doğumu gibidir reşit olmayan kadının güneş’in hazar’ı yırtışı acem eli bu bir kömür bakışa mavzer sıkarlar bakma,yuvası bozulmuş sülün gibi öyle sineme yapışmasın nazar-ı şuhun gezginim bu ellerde inandım şimdi,balçığın narda piştiğine endamı har’lım olma sabahıma kıyam tellalı arınam günahlarımdan çöz leb’inden yek parça sun konuğuna aynı dili konuşam baş ölmez ver gözlerini öteki gelişime kara diyenler utansın kömüre bana düşen ışıklara tutam koynumda saklayam ziyalar olmasın melhem yarama tek;karanlığında kalam harezm bozgunu bu,diyet biçilmez kelleye bir’den bin olmanın tam da yeri tek defa ölünür mü elinden bedesten dolusu ak mahramalar dikmişim kabulümdür teslimiyetimi inanma;gene de katlet beni belki; bölerek gene doğar gün,çığlığımı hazar’da bedenle kondum,yürekle göçemedim meskun eyledim bu can-ı makberimi bir uğrun bakışına oysa, ne dilberlerin bedeninde göçebeydim .................................................... siyaha çalan mavi,başkadır hazar’da sen dalarken daha koyusuna ne çoraplar örer başına kasım................. |