kararmadan gündüzlerimiz
"kim bilir yarın doğacak
gün ne getirir" tez gel nazlı yarim çay içmeye vakit yok... su gibi aktı zaman sona yaklaştım an ve an tarif edilmeyen duyguların sıcacık kucağında... uykulara dalıyorum ben şimdi. başımı okşarken rüzgarın eli benim için ağlar bulutlar çağlayanlar benim derdimle gece gündüz söylenir... taşın kalbi yok ama o da çatlar bu halimizden, tat acı şerbetlerden utansın içmeyen dudakların yak ateşi ocağımda sönmeden aşkın alevleri kararmadan gündüzlerimiz bir ışıkta sen yak gözlerinle son kezde olsa |