Aşksız Şiir
Aşksız Şiir
Hayatımın vazgeçilmezi olarak bilir, Her gün mutlaka nicelerini okur, Ve de itina ile seçerek kelimeleri, İlmik ilmik dokurum şiirlerimi. Şiir denilince güzellikler gelir aklıma, En önemlisi de aşk gelir.. Aşkla gönlüm aşka gelir de döker duyguları zira. Hiciv şiirleri de vardır gerçi lakin Benim aklıma şiir denilince sevda gelir, aşk gelir. Aşkla özdeştir şiir. Şiir denilince aşk, aşk denilinceyse şiir.. Şöyle düşünüyorum da.. Şiirlerin içinden aşkı alsan ne olur diye. Aklıma, canı olmayan beden gelir. Ya da suyu sıkılmış meyve…. Bugün bir annenin anneliğine şahit oldum. Bu şiirime kısmen de olsa konu olmalıydı. Çünkü aklıma aşksız şiir geldi o anda. “Aşksız şiir merhametsiz anne gibidir.” Kadının kucağında henüz üç ya da dört aylık bebek vardı.. Vardı diyorum çünkü bir iki dakika sonra kucağı boşaldı. Kadın beddualarla bebeği yere attı. Bebek ağlıyormuş da onun içinmiş caddedeki siniri. Merhametsiz anne gibidir aşksız şiir diyorum onun için. Ya da şekersiz baklava gibi, şekersiz çay gibi.. Siz yemsiz saman gibidir deseniz de itirazım olmaz aşksız şiir için. Renksiz ve de kokusuz nasıl olmazsa çiçek, Şiire lezzet veren aşktır, işte budur gerçek. Şiir okuyunca için ısınmalı, Damarlarında değişik bir haz dolanmalı, Gönlün işte o an yâri anmalı. Bir mutluluk yayılmalı tüm ruhuna, Zincire vurur hatta öldürürsün içindeki yası. Öyle ya, Ne işe yarar güneş, vermiyorsa ışık ve ısı. Eldiven için el, Ayakkabı için ayak nasıl gerekse, Aşk için gönül nasıl gerekse, Şiir için de aşk gerek. Aşksız şiir, İstanbulsuz Türkiye gibidir. Mustafa EROL Antalya / Manavgat |
Şiir okuyunca için ısınmalı,
Damarlarında değişik bir haz dolanmalı,
Gönlün işte o an yâri anmalı.
Bir mutluluk yayılmalı tüm ruhuna,
tebrikler yüreğinizin ve kaleminizin sıcaklığını