yArA kAbUğUmsUn !!!!
yArA kAbUğUmsUn !!!!
yazı gelmeyen bi şehrin yarı kalabalık yalnızlığında, zamanla yarışan akreple yelkovanı izliyorum... portakal kokulu mumun eriyişini dinliyorum sağır kulaklarımla.. toparlayamadığım dikkatimi dagıtamıyorum!!! yok olmuyor gözbebeğime yerleşmiş resmin.... ..... karanlığın kapısı gözkapaklarım; açılsa da kapansa da fark etmiyor.... ........... iyileşmemiş yara kabukları vardır hani,,, kaldırırsın .. ve yine kabuk bağlar... gözbebeklerimin yara kabuğu olmuşsun... iyileştiremiyorum seni.... yaralı bi gözle göremiyorum kendimi.. .... ,,, bu acıyı unutmanın en kolay yolu daha başka acılar yaşamak diye saçma sapan bi felsefe uyduruyorum; ama,,,, senden daha büyük bü acı bulamıyorum... .... ’zamana bırak,geçer ’ diyen sözsüz sesleri duyamıyorum. bırakamıyorum seni akreple yelkovanın tik tak larının arasına.. bilmiyorlar; kabukları kaldırılmış yaraların, kalıcı izler bıraktığını bilmiyorlar.... senin bıraktığın virgüllerle sessizliğe susuyorum... ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, yolunu bulan su gibi aksa da zaman , yetişsem bile akreple yelkovana, sensiz yaşamayı bilmiyorum işte !!!!!!!!!!! karanlığın kapısı gözkapaklarım ağırlaşıyor... kaç TİK TAK geçti sensiz bilimyorum bir(1) güüünnnnn... 24 saat hani.... güneş doğudan doğar batıdan batar dedigimiz gün...... güneş aydınlık günlerime doğudan batıyor sensiz.. batıdan zifiri karanlık yolluyor ANNE ! ,,,,, İÇİM ACIYOR.. portakal kokulu mum eriyor. akreple yelkovan aynı. bir takvim yaprağı daha koparken sensizliğimden içimin acısı aynı... ,,,,, vee yok olmuyor gözbebegime yerleşmiş resmin! takvim yapraklarına benzemiyor acın , , , , hergün ağlayan yara kabuğumsun ANNE !!! 11.O5.2O11 GÜMÜŞ |