)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-171-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………………………….
Olsun Şu dertli gönlümün vasfın edeyim Bilmeyen halimden haberdar olsun Yollar ise bu hal beni muratsız Acıyan kalbime türbedar olsun Zaman abdal kendim uslu gezerim Uyumam boyuna candan bezerim Felekten ben böyle şüphe sezerim Şamar vurup bana hem budar olsun Yeniden biriyle girsem fedaya Korkarım ki o da bakmaz edaya Şu canım yoluna kalksa fedaya Ecel devesini kim güder olsun Gece gündüz çağırırım ya mevla Sana hep ayandır şer ile bela Yetişir inayet işim ey’ola Hızır İlyas bana kumandar olsun Gönül mahzun iken diyemem şazım Düşmana yad oldum dostlara nazım Kırk iki murattan birine razım Dünyada güldüğüm ol kadar olsun Osman der aşk veren pirler bardakçı Halime muvafık bulsam yardakçı İsterim mevladan derse ortakçı Kalbi hayır işe hanedar olsun …………………………………….. Murgullu Osman …………………………………….. 1840-1901.Artvin İline bağlı Murgul İlçesi’nin, Zansul (şimdiki adı Damar) köyünde doğdu. İlk eğitimini köyündeki medresede aldı. Küçük yaşlarda yaylada çobanlık yaptığı birgün uyurken yanına gelen 2 yaşlı adam tarafından uzak bir yerlere götürüldü. Osman’ı çeşitli konularda sınava sokan bu yaşlılar, bir yönü göstererek bundan ötesini yalnız gidebileceğini ve böylelikle sevdiğine ulaşabileceğini söylediler. Uzun bir süre gösterilen yönde yürüyen Osman, İran’a vardı. Akşam karanlığına doğru bir nehre ulaştı. Nehri geçtikten sonra bilmediği bir şehre girdi ve bir dükkanın önünde oturup beklemeye başladı. Bir süre sonra yanına gelip soranlara ise, Azat Beyin kızı Halime’yi aradığını, kendisinin onun elinden bade içtiğini ve sevgilisi olduğunu söyledi. Burada söylediği koşmayı dinleyenler ise Osman’ın aşıklığına karar verdiler. Burada sevdiğiyle evlenen Aşık Osman bir süre sonra ayrılarak yeniden Murgul’a döndü.Murgul’da öldü ve orada toprağa verildi. KAYNAK:© BeKa Sitesi ………………………………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-171-)(-)(-)( Dinleyin ahvalim arz edem size Sevdiğim ömrünü hep adar olsun Öyle bir yansın ki ondaki yürek Mısırlı Züleyha han kadar olsun Gururu,kibiri kalpten kaldırsın Kızma duygusunu gidip aldırsın Sevdiği yiğidi her dem güldürsün Takdirle anılsın berhudar olsun Özlediğim zaman gözümde tütsün Gönlüme bir huzur ve neş’e katsın İstediği zaman gelsin ve gitsin Her anı yaşayan bir medar olsun Aşkın ateşiyle sineler yakan Deli ırmak gibi çağlayıp,akan Sevda bayrağını burçlara diken Gönül sarayıma alemdar olsun Buğulu gözlerle aşkı tadıp da El ele göz göze meşke gidip de Gönül köşklerine buyur edip de Beni karşılayıp mihmandar olsun Hemi kendin hemi beni yormasın Kalkıp doğruluğa hesap sormasın Ayrılık derdine izin vermesin Sevda kâl’asına gamandar olsun Açmasın sırrımı olsun bir sırdaş Omuz veren olsun yiğit bir erdaş Lüzumsuza hem eş,hemi arkadaş Ölünce ardımda türbedar olsun Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI Berhudar:Mutlu Medar: 1.Dönence, cezir karşıtı. 2. Dayanak, yardımcı.3. Neden, sebep, vasıta. Alemdar: 1. Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse. 2. Önder. Mihmandar:Konukçu,Misafirperver Gamandar:Komutan Türbedar:Türbenin temizlik ve bakımını üstlenen kişi |
Omuz veren olsun yiğit bir erdaş
Lüzumsuza hem eş,hemi arkadaş
Ölünce ardımda türbedar olsun
Gönül ayna olunca bizlere düşen
aynaya iyi bakmak sen harikasın
ALLAH yar ve yardımcın olsun
selamlar dost.