ANADOLU’DA ANALAR
Kırış kırış yüzlü analar Anadolu’da
Elleri nasır nasır, toprak kokar Arıdan bal eyleyen, İpekten çul eyleyen Nakış nakış gül eyleyen Koca yürekli kadınlar Katır gibi güçlü kuvvetli Sırtında taş taşıyan, Tarlaya aş taşıyan Analar, analarımız Doğurmuş durmadan Üç, beş, sekizin lafı mı olur On, on iki, on beş, hatta on altı Hem de onca işin arasında Üzeri yamalı giysilerle dolaşan Aç, açık, ayakları çıplak Resimlerde gördüğün o çocuklar Bir tablo gibi değil mi? Bizim oralarda gör onları Ne ilgi çeker, Ne de duygular salar yüreğine Her yerde görürsün onlardan Her zaman, yüzlerce Ah analar, tablo analar Kim suçlayabilir onları Kim sorabilir onca çocuğun hesabını Analardan, analarımızdan Onlar bilmediklerinden düşük yollarını Sırtlarında taş taşırlar Tehlikeye atarlar canlarını Çokça canlarından oldular Sakat kaldılar, Sakat çocuklar doğurdular Horlanan, aşağılanan yerilen çocuklar Suçlar, suçlamalar yine analara Anaların ne günahları var? Binip de bir arabaya çıktınız mı dağ köylerine Anlattınız mı? İnsanı, insanlığı, İnsanca yaşamayı Yaşama hakkı verdiniz mi? İnsanca Öyleyse dokunmayın analara, analarımıza Bu ülkede kırk yaşına gelipte Kırk yılda bir kere sayılmamış Çoook analar var... TÜM ANALARIN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN |
yüreğiniz var olsun hocam
yüreğinize kaleminize sağlık