erzak gelinleri......çocukken kış gecelerinde bakmadan kar’a tipiye ağzı mühürlü kıl çuvallarıyla erzaklar çekerdik ordulara kemah’a büyük annemin tatlı dilleriye her yaş çalı sızlamasına ağlayan var sanardık tandırda kitaplardan okumazdık kurt ulumalarını geceye ıslık tutarken boran’lar masal korkuları basardı evimizin camlarını korkmayın derdi ninem ben ne savaşlar görmüşüm kutnu kumaştan bir eteğe tutunmak tezek kokulu maltız dibinde nice harami baskınları vız gelirdi bize güvenirdik şarapnel taşıyan ebe’mize el sürmemişti ondan sonra ninem rus çeliğine serçeleri tavşanları sorurduk ne yerler diye bu gücük gününde toprak ısınırmış indikçe dibe yuvalar kurarlarmış çok derinlere sevinirdik sular serpilirdi yüreğimize tüm yaratılanların rızkı yazılırmış defterlere ot yediği günlere değil üzülürdü arapkir üzerinden gelen keman kaşlı gelinin öldüğüne dişleri kilitlenmiş karasular inmiş dizlerine daha yirmibirinde bedduaları enver’e baytar nuri’ye ellerini vura vura yere nice ürkek uykulara yatardık zemheri günlerinde şiirmiş ninem kasım |
UMUT ve DOSTCA