Karıncayı ölüm döşeğinde
Karıncayı ölüm döşeğinde seyrederken
Ne kadar çalışkan olduğunu düşündüm Annem, küçüklüğümü tahtadan beşiğe belerken Düşünemezdim üşüdüğümü Çok sıcaktı bana. Büyümek için uğraşırdım Büyük adam olmak için düşünürdüm Annem büyük adam olacak derken Kırkı vurdu ibreler Tayyarede düşmüştü Akşam üzeri dağın eteğine. Annem bana hala çocuksun der Büyümedim onun gözünde hiç bir zaman. Geriye baktığımda ne göreyim Binlerce karınca cesedi Ayak izleri puslu gecede... Ya şu sürgünler olmasaydı Vagonların içinde cesetler dolaşırmı? Ruhlar şu gökyüzündeki yıldızlar Yarın yok Son kumarda kaybedenler var. Dünyayı hörgücüne dolduran Zalimlerin anayasası vicdanın sustuğu yer Çocuğum babasının alnında ter Vicdan susuyor Ölüyor Ağlama anne... Ben derede balık tutuyorum. Karıncanın cesedini, sarı karıncalar paylaşır Düzenin ne kadar yosma olduğunu görmez gözler Kimisi kurma saat olmuş, puslu havada ağlaşır Gercek ağlayanlar susmuş Gökyüzünde ki bulutların ardına saklı Beyazını bırakmış denize martı. |
yüreğinize kaleminize sağlık