ÖP GÖKYÜZÜNÜN DUDAKLARINDAN NALAN
Öp gökyüzünün dudaklarından Nalan,
Eskiye dair ne varsa hayat heybende, Bana ver ben biriktiriyorum eskileri, Kırık dökük sevdalara dair her şeyi, Sırlarını anlat bana istersen, Siyah beyaz film karelerinde arayalım, Aşkın mayhoş tadını yeniden. Sakla ilkbaharın ateşini Nalan, Gece düşünce saçlarının ak teline, Ay yerleşince gözlerinin içine, Sakla beni teninde kokumu sindirir gibi, Taş plak nağmelerinde içelim seninle, Dudaklarımızı kırmızıya boyayan aşk şerbetini, Yaz gelmedi buralara Nalan, Oysa sen soyunup dökünürdün bu mevsime, Şen kahkahalarını saklardı deniz, Yakamozlu gecelerde otururken sahilde, Gülerken doyasıya ağlardık biz, Şimdi soğuk tenli yeni yetmeler var, Sevişmelerden kalmıyor artık bir iz, Kahrından silip süpürürken dalgalar, Yıldızlar ardı sıra kayıyor Nalan, Kan tükürüyorum sen gittiğinden beri, Hani bende bir damla bile bırakmadan, Gitmiştin bir kış vakti, O günden sonra güneş yine doğdu ama Ben hep zifiri karanlıklarda kaldım. Yavaş yavaş ölüyorum, Kimse görmedi bende saklı yaşlarım, Nereye baksam seni görüyorum. Gelse dünyanın en güzel ahu dilberi, Görmüyor gözlerim, kör sanıyorlar beni, Artık şiirlerim sustu, kelimeler küstü Nalan, Yazamıyorum eskisi gibi herhangi bir şeye, Bilirsin engin bir sevdam vardır benim, Gel gör ki tükendi aşkın girdaplarında, Sevdama yenik düştüm, ben ben değilim, En son seninle gitti benliğim, Senden sonra hiç dikiş tutmadı, Kırmızıya boyadığım hayallerim, Şimdi sorma sakın beni dünyadan, Yaşadığıma bakma yakındır vuslat, Kavuşmasız bir sevdanın koynunda, Kan kusuyorum yokluğunda geçerken hayat, Sorma bana yok cevabı suallerinin, Adımı bile unuttum Nalan, O bildiğin adam ben değilim. BAKİ EVKARALI |